26 Ağustos 2013 Pazartesi

'Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.' [Nisa 93]

'Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.' [Nisa 93]
Ey Şam'daki Devrimci Müslümanlar ve Devrimi Savunan Ketibe'lerin ve Liva'ların İçerisindeki İleri Gelenler!
Şüphesiz sizler, dininize bağlı kalmanız, insanların etrafınızı sarmalaması ve sizlere kucak açması sayesinde güçlü olabilirsiniz. Ancak sizler, silahlarınızı birbirinize çevirdiğiniz ve güvenli olan Müslüman sivilleri öldürdüğünüz müddetçe bu asla olmayacaktır. Zira bu, Rabbinizi öfkelendirecek, düşmanlarınızı sevindirecek ve bu şekilde Şam devriminin düşmanları da mutlu olacaktır. Dahası bu şekilde sizler, halkın kucak açmasını da kaybetmenizin yanı sıra Allahu Teâlâ'nın buyurduğu gibi kuvvetiniz de gidecektir:
وَلاَ تَنَازَعُواْ فَتَفْشَلُواْ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ "Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider." [Enfal 46]
Bundan dolayı bizler, hayatlarını Allah için feda eden ve silahlarını O'nun yolunda taşıyan savaşçı kardeşlerimizi, akıllarını başlarına almaya, Allah ve Resulüne muhakeme olmaya, silahlarının yönlerini düzeltmeye, dolayısıyla silahlarını kardeşlerine değil de Allahu Subhânehu ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in düşmanlarına çevirmeye, katil mücrim rejimleri ortadan kaldırmaya ve onun yerine adil İslam yönetimini ikame etmeye davet ediyoruz... Ayrıca mahallelerden ve sivil tesislerden çekilmeye ve şehri ve halkını savunmak için şehrin dışına yoğunlaşmaya davet ediyoruz. İşte o zaman halkın kucak açtığını, etraflarını sarmaladığını ve Nübüvvet Minhacı Üzere Râşidi Hilafet Devleti'ni kurmak ve Şam'ın da Dâr-ul İslam'ın merkezi olması için kendileriyle birlikte çalıştığını hissedeceklerdir. Sonra böylece sizler, yeni Ensarlar olacağınız gibi hem dünyanın izzetine hem de ahiretin güzel sevabına nail olacaksınız Allahu Teâlâ'nın izniyle.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا أَنْصَارَ اللَّهِ كَمَا قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ لِلْحَوَارِيِّينَ مَنْ أَنْصَارِي إِلَى اللَّهِ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنْصَارُ اللَّهِ "Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havarilere: Allah'a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? demişti. Havariler de: Allah (yolunun)yardımcıları biziz, demişlerdi.[Saff 14]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder