İSLÂM AKİDESİNİN ÖZELLİĞİ
İSLÂM AKİDESİ
Akideler ancak, kesinlik ifade eden delilden alınır. Akidenin delilinin kesin olması lazımdır. Çünkü Allahu Teâla zannî olana itikat edenleri zemmederek şöyle buyurmuştur : "Onlar zandan başkasına tabi olmazlar. Halbuki, zan haktan bir şey ifade etmez." [5] Bu hitapla akide hakkında konuşurken zanna tabî olanları teşhir edip azarlamıştır.
Allahu Teâlâ zanna bir delalet (sapıklık) olarak itibar etmiştir. Nitekim Allahu Teâlâ; "Eğer sen yeryüzündekilerin çoğunluğu
na itaat edersen seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymazlar." [6] buyurmuştur. Allah zanna hiç bir zaman ilim (kesin delil) olarak itibar etmemiştir. Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurdu : "Onunla (inandıklarıyla) ilgili kendilerinde ilim (kesin delil) yoktur. Ancak, zanna uyarlar. Halbuki zan, haktan bir şeyi ifade etmez." [7]
[5] Necm : 28
[6] En'am : 117
[7] Nisa : 157
NEFİSLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN OKUMAK LAZIM.
HALİ DEĞİŞTİRMEK İÇİNDE OKUDUKLARIMIZLA AMEL ETMEMİZ LAZIM.
ALLAH'IN SEVGİLİ KULU OLABİLMEMİZ İÇİN.
"Bir kavim nefislerindekileri değiştirmedikçe Allah onların halini değiştirmez" (13/11)
Okumadanda beğen tıkına bazmayınız.Allah'ınızı severseniz
İbni Mâce'de yer alan Zeyd bin Sâbit'in (r.a.) rivayetinde hadisin baş tarafı şöyledir:"Benim sözümü işitip de başkasına tebliğ eden kişinin ALLAH yüzünü ağartsın. Çünkü fıkıh kaynağı olan nice hadisleri ezberleyen adamlar fıkıhçı değillerdir [o hadisi anlayamazlar]. Ve fıkıhçı olan nice hadis râvileri kendilerinden daha kuvvetli fıkıhçılara hadisleri iletebilirler."Aynı yerde İbni Mes'ud'dan da (r.a.) şöyle bir hadis rivayet edilir:"Bizden bir hadis işiterek onu tebliğ edenin ALLAH yüzünü ağartsın. Çünkü kendisine hadis tebliğ edilen nice insanlar, anlama ve gereği ile amel etme bakımından hadisi işitenden daha kuvvetli olabilirler."Resûlullah bu konuşmayı Minâ'da yaptı.İbni Mace,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder