Bir Uygarlığın İnşası, İslam Ümmeti’nin Liderliği Ve Hizb-ut Tahrir’in Rolü Konferansı Yoğun Katılımla Gerçekleştirildi


KöklüDeğişim
02.12.2013
Bu metin toplam 271 defa okunmuştur.

Köklü Değişim dergisinin düzenlemiş olduğu “Bir Uygarlığın İnşası, İslam Ümmeti’nin Liderliği ve Hizb-ut Tahrir’in Rolü” Konulu konferans Köklü Değişim İstanbul Pendik Temsilciliği’nde yoğun katılımla gerçekleşti.
Kur-an’ı Kerim tilaveti ile başlayan konferans, insanlığın geleceği hakkında ileri sürülen tezleri, batı uygarlığının ve kapitalizmin insanlığı getirdiği noktayı, ümmet içerisinde yapılacak siyasi çalışmayı anlatan kısa bir sunum konuşması ile devam etti. Ardından konferans konuşmacısı, Köklü Değişim yazarlarındanMahmut Kar konuşmasına başladı. İlk olarak sadece İslam Âlemi’nde değil, batı toplumunda da değişim taleplerinin olduğuna değinen Kar, ortak paydanın ise insan onuru olduğunu ifade etti. Yıkılmaya yüz tutmuş kapitalist ideoloji karşısında tek alternatifin İslam olduğunu belirterek, asıl önemli olanın Müslümanların buna inanmaları olduğunu ifade etti. İslam tarihinden örnekler veren Kar, İslam’ın sahip olduğu evrensel ve vahiy kaynaklı ideolojisi ile nasıl kısa sürede Arap yarımadasına, Afrika ve Avrupa’ya yayıldığını, o güne kadar görülmemiş güçte ve güzellikte bir medeniyet inşa ettiğini, Haçlı ve Moğol istilalarının yıkıcı etkisine rağmen, sahip olduğu fikirle nasıl kısa sürede yeniden kalkındığını örneklerle anlattı. Kar, Batı’daki kalkınmanın da fikirle ve bu fikri benimseyen halk sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Daha sonra Hizb-ut Tahrir’in kuruluşundan günümüze tarihi sürecini, fikirlerini ve projelerini anlatan Kar, İslami Devlet talebi ile bu hususta nebevi metoda uygun çalışan tek partinin Hizb-ut Tahrir olduğunu ifade etti. İslam Ümmeti içerisinde Hilafet taleplerinin artık zirveye çıktığını belirterek, İslam beldelerinden örnekler veren Kar, demokratik yöntemlerle ve parlamenter sisteme girerek İslam’ı hâkim kılma çabalarının yanlışlığını belirtti. Müslümanların Hilafet talebindeki ciddi arzularını Suriye direnişi üzerinden anlatarak, Suriye Halkı’nın artık Batı ve onun içerideki oluşumlarının oyununa gelmeyerek, siyasi uyanıklık ve basiret örneği sergilediklerini ve tek gayelerinin Hilafet olduğunu belirtti.
Son olarak Ümmetin bu fikirleri benimsemesi, yeni bir uygarlığın İslam Ümmeti tarafından kurulması ve bu hususta Ümmete liderlik yapabilecek tek partinin Hizb-ut Tahrir olduğunu belirterek konuşmasını noktaladı.
Konferans soru-cevap bölümünün ardından yapılan dua ile sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder