"Kullarından dilediğine, kendi emrini havi vahiy île melekleri indirir..."
Zaten Allah'ın ihsan ettiği nimetlerin en önde geleni ve en önemlisi budur. O. sadece gökten yağmur indirip bedenleri ve toprakları diriltmekle kalmaz bunun yanısıra ruhları diriltmek için melekleri vahiy ile indirir.
Ayeti kerimenin metnindeki "ruh" ifadesinin de
ayrı bir anlamı ve ihsası var. İnsandaki hayat unsurunu ve hayatın kaynağını ruh teşkil eder. Bu meleklerin indirdiği de ruhları vicdanları duygu ve düşünceleri hayata kavuşturur. Cemiyeti bozukluktan, anormallikten ınhilâl ve ihtilalden koruyarak canlandırır.
Allah'ın semadan insanlara indirdiği en büyük nimet odur.
Kullarına verdiği ihsanların en birincisi budur.
O vahyi Allah'ın en temiz yaratıkları olan melekler kulları arasından seçtiği peygamberlere indirirler. Ve bu indirilen vahyin muhtevası şundan ibarettir: "Ve
deki: "Benden başka tanrı yoktur, benden sakının."
Bu âyetler Ulûhiyetin birliğini ifade eder... İtikadın ruhu... Ruhun hayatı... öldürücü hareketle diriltici hareket arasındaki yolların ayrılış noktası. Bir tek mabuda inanmayan ruhlar hangi yola gideceğini bilmeyen sersem ve şaşkın ruhlardır. Kendilerini nereye
atacaklarını bilmezler. Hurafelerin seline kapılırlar, birbirini nakzeden düşünceler çiğner yok eder onları. Vesveseler içinde boğulurlar. Hiç bir hedefe doğru hareket edemezler...
İşte âyeti kerimedeki "ruh" terimi bütün bu gerçekleri ihtiva etmektedir. Bir çok nimetleri ihtiva eden sûrenin girişinde bu mânalara ima edilmektedir ki bütün nimetlerin bu nimetten çıktığı belirtilsin. Zira bu nimet bütün nimetlerin en büyüğüdür ve onun ötesinde hiç bir nimetin sözü edilmez. İnsana hayat veren akide nimeti olmadıkça o, yeryüzündeki hiç bir nimeti değerlendiremez.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder