20 Ocak 2014 Pazartesi

"Benim yoluma uyan ne sapar, ne de bedbaht olur."

"Benim yoluma uyan ne sapar, ne de bedbaht olur." O bir emniyet içerisinde bulunur. Allah'ın yoluna uyduğu için bedbahtlık ve
sapıklık yaklaşamaz ona. Her iki hal cennetin eşiğinin dışında onları beklemektedir. Ama Allah kendi yoluna uyanları o âkibetten korur. 
Bedbahtlık aslında sapıklığın bir neticesidir. Ve insan ne kadar eğlenceye dalarsa dalsın kendisini bahtsızlıktan kurtaramaz. Ve o durumda içine daldığı eğlence bir bedbahtlık olur, acı olur, ızdırap
olur. Dünyada bedbahtlık, âhirette bedbahtlık. Şüphesiz ki haram nimet ve eğlencelerin ardından mutlaka bir keder gelir. Bir üzüntü izler.'Ve bir insan Allah'ın doğru yolundan sapınca muhakkak kararsızlıklara dalar. Manevî krizlere tutulur, ızdıraplara girer, bir yandan heyecanlanır, bir yandan donuklaşır. Huzur nedir görmez.
Attığı adımlarda denge nedir tanımaz. Ve bahtsızlık zehirli bir otlakta yayılıp şişmenin dengidir. Bundan sonra ebedî âlemdeki büyük bahtsızlık gelecektir. Allah'ın hidayetine tâbi olanlar ise yeryüzünde her türlü sapıklıktan ve bahtsızlıktan kurtulurlar. Çünkü
bu kaybedilen, cennetin yeryüzündeki karşılığıdır. Ve vaat olunan gün gelince tekrar oraya döneceklerdir:
"Kim de benim zikrimden yüz çevirirse bilsin ki onun dar bir geçimi olur." 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder