Bu memnu meyve ise iradenin eğitilmesini, şahsiyetin güçlendirilmesini ve insan ruhunu enginlere kanat gererek hürriyetine erip dilediği zaman zaruretlerin
pençesinden kurtularak istek ve arzuların karşısında köleleştirmemek için belli bir ölçüde nefsanî ve şehevanî duyguların bağlarından kurtaran mutlak şekilde lüzumlu bir engeli temsil ediyordu.
İnsanlığın gelişmesindeki en şaşmaz ölçü buydu. Şüphesiz ki bir nefis isteklerine gem vurmaya, onları yenerek altetmeye kadir olduğu nisbette beşeri tekâmül basamaklarında ilerleyebilir.
Ama isteklerin karşısında mağlup olup, arzuların mahkûmiyeti altına düşecek olursa tekâmül basamaklarının en altına kadar düşer. Ve hayvanlık seviyesine yaklaşır.
Bunun için bu insanoğlunu yetiştiren, iradesini deneyerek mukavemet gücünü sınayarak yeryüzünün hilâfeti vazifesine hazırlayan ilâhî irade böyle bir imtihanı murat etmiştir.
İnsanoğlunun gözünü açarak şeytanın allayıp pulladığı arzularıyle iradesi ve Rahmana
verdiği söz arasında beklenen çatışmada uyanık olabilmesi için bu imtihanı gerekli kılmıştır.
Ve işte ilk tecrübe ve elde edilen ilk netice: "Fakat unutmuştu ve onu azimli bulmadık."(ADEMİ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder