4 Mart 2014 Salı

KURANIN CAZİBESİ VE PEYGAMBERE ATILAN İFTİRA(o günden bu güne hep aynı iftiralar MÜSLÜMANLARA)

Bu seri açıklamalardan sonra müşriklerin Resulullaha karşı
alaylı ifade kullanmaları anlatılıyor. Daha önce de onların Rablerine karşı dil uzattıkları ve Kur'an'ın indiriliş tarzına itiraz ettikleri
belirtilmişti. Ve yine daha önce mahşer gününde onları bekleyen
feci haller, tablolar şeklinde gözleri Önüne serilmiş ve onlar gibi davranan yalancıların basma gelen akıbetler anlatılmıştı. Bütün bunlar onların alay ve istihzalarına, şımarıklık ve yüzsüzlüklerine karşı Hz. Peygamberi teselli etmek içindir. Bilahare onları tahkir etmekte ve hayvanlardan daha aşağı bir yerde bulunduklarını belirtmektedir:
41 — Seni gördükleri vakit "Bu mu Allah'ın gönderdiği elçi?"
dîye alaya almaktan başka bir şey yapmazlar.
42 — "Gerçekten tanrılarımız üzerinde direnmeseydik bizi az
kalsın onlardan saptıracaktı." derler. Azabı gördükleri vakit kimin yolunun sapık olduğunu bileceklerdir.
43 — Heva ve hevesini kendisine tanrı edinen kimseyi gördün
mü? Senmî bekçi olacaksın ona?
44 — Yoksa çoklarının söz dinlediklerini veya düşündüklerini
mi sanırsın? Başka değil onlar dört ayaklı hayvanlar gibidirler. Belki daha da yollan sapıktır.
Hz. Muhammed (S.A.) daha peygamber olarak gönderilmezden önce kavmi tarafından gayet-iyi tanınıyordu. Zira kavmi içerisinde onun ve ailesinin yüce bir yeri vardı. Çünkü o H a ş i m
oğullarının ileri gelenlerindendi. H a ş i m oğulları ise Kureyş'in
en ileri gelen bir ailesiydi. Ahlaken de Resulullah bambaşka bir
mevkie sahipti Kureyşlilerin yanında. Ve ona daha peygamber olmazdan önce <Emin> lâkabını vermişlerdi. Bi'setten yıllarca evvel*haceri esvedi* yerine koymak için onu hakemliğini kabul etmişlerdi.
 "Ibn îshak rivayet ediyor ki; Kureyş'li bir takım kimseler en yaşlıları olan  Velid bin  Mugire 'nin yanında toplanmışlardı. O sırada hac mevsimi idi. Velid toplanan kalabalığa şöyle dedi: "Hac mevsimi geldi. Biraz sonra Arap kabileleri buraya gelecekler. Bu arkadaşınızın durumunu da işitmiş bulunuyorlar. Buna karşı görüş birliğine varalım. Birbirinizi yalanlamamak
için, birinizin söylediğini diğerinin reddedmemesi için hep aynı şeyleri söyleyin." O zaman kalabalık V e 1 i d 'e seslenerek Ey Eba Abdı Şems sen söyle, bize bir görüş belirt biz de onu kabul edelim, dedilerse de Velid; hayır siz söyleyin ben sizin söylediğinizi dinleyeyim dedi. Kalabalıktan bir kısmı ona kâhindir diyelim dedilerse
de Velid dedi ki, hayır o kâhin değildir. Çünkü biz kâhinleri gördük.
Onun okudukları kâhinlerin okuduklarına ses bakımından da,
uyumluluk bakımından da benzemez. Bunun üzerine delidir diyelim,
dedilerse de Velid; hayır o deli değüdir. Çünkü biz delileri gördük
ve biliriz. Onda delilerin çarpıntısı, vesvesesi ve sıkıntısından eser
yok. öyleyse şairdir diyelim dediler. Velid yine o şair değildir. Biz şiiri biliriz, recezini, hezecini, karîdini, makbuzunu, mebsutunu
(arap şiirindeki aruz vezninin kalıblarıdır) biliriz. Binaenaleyh onun
söyledikleri şiir değildir. O takdirde sihirbazdır diyelim dediler.
Velid, yine o sihirbaz değildir. Çünkü biz sihirbazları ve yaptıkları
sihirleri gördük. Bunun yaptığı sihirbazların üfrüklerine düğümlerine benzemiyor. O zaman toplanan halk; sen söyle Ey Eba Abdi
Sems. Ne diyelim? dediklerinde Velid şöyle karşılık verdi: Allah'a
yemin ederim ki onun sözlerinde ayrı bir parlaklık var. Kökü çok
derinliklere inmiş, dalı ise olgun bir hurma dalına benziyor. Sizin
bunun hakkında söyleyeceğiniz her şey boş bir söz olacaktır. Ve boşluğu bilinecektir. Onun için söyleyeceğiniz en uygun söz onun sihirbaz olduğunu söylemenizdir. Sihir yaptığını, kişi ile babasının, insanla kardeşinin ve koca ile karının arasını açtığını büyü ile insanı
akrabasına düşman ettiğini söylersiniz dedi. Bunun üzerine toplantıda bulunanlar dağıldılar. Hac mevsimi gelip te civardaki Arap kabileler M e k k e 'ye gelmeye başladıklarında yolların kavşaklarına
oturdular ve gelen her yabancıyı Hz. Peygamber hakkında fitleyerek büyü yaptığını söylediler. Ve ona yaklaşmamalarını bildirdiler/'
Kureyşlilerin gerçeği bildikleri halde, Resulullaha karşı hileler hazırlamak konusunda şaşkınlık içerisinde bulunduklarının en
\ güzel örneklerinden birisi bu hâdisedir. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder