8 Eylül 2015 Salı

MÜSLÜMAN OLDUKLARINI SÖYLEYEN HER KİŞİNİN DİKKATLE OKUYUP İDRAK ETMESİ GEREKEN KONU..

Muhammed (S.A.) e inananlar, onunla birlikte hicret edip ilk
olarak birlikte savaşanlar, önce Allah'ın şeriatı ile hükmeden bir
Müslüman devletin kurulması ve şeriatın buyruklarına uyan müslüman toplumun inşası için çalışmışlardı. 
Ancak bu hususları yerine getirdikten sonradır ki, itaat ve isyan ile ilgili ve teferruat sayılacak konulardaki emri bîlmaruf ve nehyi anil münker vazifesini yerine getirmeye başladılar. Hiç bir zaman asıl enerjilerini böyle basit şeyler için harcamadılar, islâm devleti kurulmadan ve Müslüman toplumun yapısı inşa edilmeden önce, çabalarını ancak bütün esasların esası durumunda olan bu temelin inşasına harcadılar, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak prensibinin mefhumu da realitelerin icabına göre değerlendirilmelidir.
Büyük kötülükler nehyedilmeden ve büyük iyilikler emredilmeden önce ikinci veya üçüncü derecedeki kötülüklere veya iyiliklere geçmek olmaz, ilk İslâm cemiyetinin yapısı kurulurken bu husus üzerinde dikkatle durulmuştur.
"Ve Allah'ın hükümlerini hakkıyle gözetenler" Bu gözetim,
hem kendi nefislerinde tatbik, hem de başkalarında tatbik içindir.
Allah'ın hükümlerini çiğneyenlere veya dinlemeyenlere veya dinlemeyenlere mukavemet etmektir. Ne var ki bu da tıpkı ma'rufu
emretmek ve münkeri nehyetmek gibidir. Ki, ancak Müslüman bir
cemiyette söz konusu olabilir.
Müslüman cemiyet ise yalnız ve yalnız Allah'ın şeriatının hâkim olduğu cemiyettir.
Sadece Allah'ın hükmünün geçerli olduğu cemiyettir. Hakimiyet, teşri ve Ülûhiyyet yetkisinin sadece Allah'a ait olduğunu kabullenen toplumdur. Allah'ın nizamı dışındaki putperestlik nizamları ile kendi kendini idareye yeltenmeyen cemiyettir.
Bütün çabalar önce bu cemiyeti inşa etmek için harcanmalıdır...
Nerede böyle bir cemiyet inşa edilirse orada
Allah'ın hükümleri hakkıyla gözetilir. Nitekim ilk İslâm cemiyetinin
kuruluşunda da böyle olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder