9 Ekim 2015 Cuma

SANA DİYOR...SANA... MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SÖYLEYİPTE DİKİLİ TAŞ GİBİ DURAN, NAMAZI KILDIM,ORUCU TUTTUM,HACCA GİTTİM,HAYIRIMIDA YAPIYORUM O KADAR DİYENLERE....

SANA DİYOR...SANA...
MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SÖYLEYİPTE DİKİLİ TAŞ GİBİ DURAN, NAMAZI KILDIM,ORUCU TUTTUM,HACCA GİTTİM,HAYIRIMIDA YAPIYORUM O KADAR DİYENLERE....
****************************************
Sonra nihai söz geliyor ve bütün sözleri kesip atıyor. Şurası muhakkak
ki Allah'ın sizi davetini taşımanız için seçmesi bir lütuftur,
bir ikramdır, bir ihsandır. Şayet siz bu lütfa müstehak olmak için
çalışmaz bu yerin mükellefiyetlerini yüklenmek için çabalamaz ve
size verilen şeylerin değerini kavramazsanız Allah onu sizden başkalarına
verir. Ve sizden başka bu İlâhi lüffun kadrini bilecek kimseleri
bu vazife için seçer:
“Eğer O’ndan yüz çevirirseniz yerinize sizden başka bir kavimi
getirir. Sonra da onlar sizin benzerleriniz olmazlar.”

Doğrusu imanın tadını tatmış, Allah’ın ihsanını duymuş olanlara,
bu kâinattaki iman gücünün değerini kavramış olanlara korkunç
bir ihtardır bu. imân sahibi olan kişi bu İlâhî sırrı gönlünde taşır, yeryüzünde
yürürken kalbi O’na bağlıdır. Allah’ın nuru bütün varlığına
sirayet etmiştir. Mevlâsının işaretleri her an ona gelir ve gider.
İman gerçeğini tanımış, yaşamış, sonra ondan uzaklaşmış olan insan kat’iyen yaşayamaz ve hiç bir şeyden zevk alamaz. Hayır onun için hayat dayanılması imkânsız bir cehennem haline gelir. Önce Rabbiyle irtibatlı olup da sonra önüne engel olanlar için hayat hayat olmaktan çıkar. Muhakkak ki iman büyük bir lütuftur. Bu mevcudatta hiç bir şey denk olmaz. Hayat; ise basit, çok basittir. Mal; değersiz pek değersizdir. İman bir kefeye, öbür kefeye de onun dışında kalan herşey konulduğu zaman ağır gelecek hiç bir şey yoktur. İşte bunun için bu ihtar Allah’a bağlı bir mü’minin karşılayabileceği en korkunç bir ihtardır. Ve mü’min Rabbinden gelen bu ihtara muhatap olmaktadır.
http://errahman.de:8181/tefsir-kulliyati/047muhammed/010.htm

1 yorum:

  1. SANA DİYOR...SANA...
    MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SÖYLEYİPTE DİKİLİ TAŞ GİBİ DURAN, NAMAZI KILDIM,ORUCU TUTTUM,HACCA GİTTİM,HAYIRIMIDA YAPIYORUM O KADAR DİYENLERE....
    ****************************************
    Sonra nihai söz geliyor ve bütün sözleri kesip atıyor. Şurası muhakkak
    ki Allah'ın sizi davetini taşımanız için seçmesi bir lütuftur,
    bir ikramdır, bir ihsandır. Şayet siz bu lütfa müstehak olmak için
    çalışmaz bu yerin mükellefiyetlerini yüklenmek için çabalamaz ve
    size verilen şeylerin değerini kavramazsanız Allah onu sizden başkalarına
    verir. Ve sizden başka bu İlâhi lüffun kadrini bilecek kimseleri
    bu vazife için seçer:
    “Eğer O’ndan yüz çevirirseniz yerinize sizden başka bir kavimi
    getirir. Sonra da onlar sizin benzerleriniz olmazlar.”

    Doğrusu imanın tadını tatmış, Allah’ın ihsanını duymuş olanlara,
    bu kâinattaki iman gücünün değerini kavramış olanlara korkunç
    bir ihtardır bu. imân sahibi olan kişi bu İlâhî sırrı gönlünde taşır, yeryüzünde
    yürürken kalbi O’na bağlıdır. Allah’ın nuru bütün varlığına
    sirayet etmiştir. Mevlâsının işaretleri her an ona gelir ve gider.
    İman gerçeğini tanımış, yaşamış, sonra ondan uzaklaşmış olan insan kat’iyen yaşayamaz ve hiç bir şeyden zevk alamaz. Hayır onun için hayat dayanılması imkânsız bir cehennem haline gelir. Önce Rabbiyle irtibatlı olup da sonra önüne engel olanlar için hayat hayat olmaktan çıkar. Muhakkak ki iman büyük bir lütuftur. Bu mevcudatta hiç bir şey denk olmaz. Hayat; ise basit, çok basittir. Mal; değersiz pek değersizdir. İman bir kefeye, öbür kefeye de onun dışında kalan herşey konulduğu zaman ağır gelecek hiç bir şey yoktur. İşte bunun için bu ihtar Allah’a bağlı bir mü’minin karşılayabileceği en korkunç bir ihtardır. Ve mü’min Rabbinden gelen bu ihtara muhatap olmaktadır.
    MUHAMMED SURESİ
    http://errahman.de:8181/tefsir-kulliyati/047muhammed/010.htm

    YanıtlaSil