41 — Biz, and olsun ki, öğüt almaları için bu Kur'an'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.
Kuran tevhid akidesini getirmiş ve bu akidenin tanınması için çeşitli yollardan açıklamalar yapmıştır. Onları uyarmak ve öğüt almalarını sağlamak yolunda çeşitli üslûplar kullanmış ve her vasıtaya baş vurmuştur. Halbuki, sadece tefekkür ederek fıtrata dönüp ondaki mantığa başvurmak ve kâinattaki âyetlerle delilleri gözden
geçirmek dahi tevhid akidesini kabullenmeye kâfidir. Böyle olmasına rağmen onlar Kur'an'ı dinledikçe nefretleri artıyordu. Kur'an'ın getirdiği akideden de, bizzat Kur'an'dan da kaçıyorlardı. Ellerinde,
babalarından kalma şirk, evham ve hurafelerin meydana getirdiği bâtıl akideler vardı. Bu akidelere sımsıkı sarılmışlardı. Kur'an'a ve
ondaki tevhid akidesine yaklaştıkları takdirde eski akidelerinin kaybolacağından korkuyorlardı.
Ayeti Kerimelerde müşriklerin melekleri kız kabul ederek Allah'a isnat etmeleri şiddetle reddedildiği gibi, Allah'dan başka tanrılar bulunduğuna dair iddiaları da şiddetle reddedilmekte ve o türlü
tanrılar bulunsaydı onların da Allah'a yaklaşmak için vesileler arayacakları belirtilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder