26 Ocak 2014 Pazar

MEDENİYET VE İNSAN RUHUNUN ALAKASI

Zira insanoğlunun yeryüzündeki hilâfeti ve sahibi bulunduğu enerji kaynakları onun adım adım ilerlemesine müsaade etmiş, hayatını bu gelişen adımlara göre ayarlamasını gerektirmiştir. 
Şüphesiz ki hayatı her gün değişen ve gelişen yeni sistemlere göre tanzim etmek ve kendini ona adapte etmek bir insan için kolay bir şey değildir. Zira her değişme ve her gelişme ile birlikte insan ruhu derinliklerinden sarsılır, alıştığı ve ısındığı şeyleri bir kenara atar ve ancak bir süre sonra çalışma ve üretime geçme için gerekli olan istikrar ortamını yeniden getirebilir. Bunun için yüce Allah bir hikmeti gereğince her yenilikten sonra insan hayatında kısa veya uzun bir istikrar döneminin bulunmasını irade buyurmuştur.
Günümüzde insanlığın sinirlerini
mahveden ve ezen en büyük krizlerin ve en korkunç buhranların asıl kaynağı işte çok çabuk ve ard arda gelen ilmî gelişmelerin ortaya çıkardığı içtimaî sarsıntılar ve değişimlerdir. Bir an olsun insanlık huzur ve istikrar yüzü görmüyor. Her an değişme ve gelişme içerisinde bulunuyor. Bir yeni şarta alışıp ondan haz almaya başladığı zaman, daha bu fırsatı bulmadan bir başka değişiklikle hayatı alt üst oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder