23 Şubat 2014 Pazar

(1) HADİD 25 IŞIĞINDA İSLAM DEVLETİNİN TEMELİ ‘’ Biz... - Siracuddin Geveri

(1) HADİD 25 IŞIĞINDA İSLAM DEVLETİNİN TEMELİ ‘’ Biz... - Siracuddin Geveri

HADİD 25 IŞIĞINDA İSLAM DEVLETİNİN TEMELİ
‘’ Biz Peygamberlerimizi kesin kanıtlarla gönderdik, insanlar arasında adil bir düzen kurulsun diye onlarla birlikte kitabı ve ölçüyü indirdik. Ayrıca büyük caydırıcılığı ve sertliği yanında insanlara yönelik birçok faydaları olan demiri indirdik. Böylece kimlerin görmedikleri halde Allah'ı ve Peygamberi destekleyeceklerini ortaya çıkarmak istedik. Hiç kuşkusuz Allah güçlü ve üstün iradelidir.’’(Hadid:25)

Ayet-i Kerime de geçen ‘’ Biz Peygamberlerimizi kesin kanıtlarla gönderdik, insanlar arasında adil bir düzen kurulsun diye…’’ kısım, insanların başıboş bırakılmadığını, kendi kafalarına göre takılmalarına müsaade edilmeyeceğini ve Peygamberlerin de bu gerçeği hatırlatmak için gönderildiklerini açıkça ifade ediyor. Madem ki kainat denilen koca devletin bir hakimi var öyleyse onun kanunlarına uymak zorundayız aksi taktirde kainatın hakimine kafa tutmuş ve cezaya müstahak olmuş oluruz. Yine bu kısım, mutlak hakimin bize seçtiği hayat programına, Peygamberler aracılığı ile ulaşabileceğimizi bildiriyor. Böylelikle bir kısım şarlatanın kendi heva ve hevesine göre uydurdukları programların. mutlak hakimin programıymış gibi yutturmalarının önüne set çekilmiş oluyor.

‘’Kitabı indirdik’’ kısmı, Vahye işaret etmekte ve İslam devletinin temelinde ve merkezinde kitabın olduğunu belirtmektedir. Dolayısı ile İslam toplumunun dayanacağı kanunların Kitaba yani Vahye dayanması gerektiği açıkça görülmektedir. Bu prensip aklı başında hiçbir Müslümanın şüphe duymayacağı bir hakikattir. Böyle bir hakikatten şüphe duymak dahi Kur’an’ı Kerim’in bütününü inkardır. Zira Kur’an’ı Kerim’in neresine bakılırsa bakılsın muhakkak, ya direk ya da dolaylı olarak bu hakikat dile getirilmektedir.

‘’Ölçüyü indirdik’’ kısmı, adalete işaret etmektedir. Zira Vahiy adaletin adalet ise mutluluk ve sükûnetin kaynağıdır. Adaletin hakim olmadığı bir toplumun İslami olduğundan söz edilemez. Kitaba en uzak sistem adaletsiz sistemdir. Aslında kitap mutlak olarak adaletin kaynağı olduğu halde burada kitabın ve ölçünün ayrı ayrı zikredilmesinin sebebi şu olabilir; Tarihte de çok görüldüğü gibi bazen kitap adaletin sağlanması için değil sistemin sağlamlaştırılması için bir araç olarak kullanılabilir. Bu durumda kitap, zalimlerin elinde mazlumların ezilmesinde kullanılan bir alet olur. Böyle bir sistem kitabi bir sistem değil kitabı kullanan bir sistemdir. 

‘’ Ayrıca büyük caydırıcılığı ve sertliği yanında insanlara yönelik birçok faydaları olan demiri indirdik.’’ Kısmı. İslam’ın zirvesi olana Cihada işaret etmektedir. Burada güçten bahsedilirken demir kelimesinin kullanılmasında özellikle silahlı cihad kastedilmektedir. Cihadın, Kitaba ve adalete kast edenlere karşı caydırıcı ve kim olursa olsun zalim olanların tepesine de inen sert bir balyoz olduğunu söylemektedir. 

‘’ Böylece kimlerin görmedikleri halde Allah'ı ve Peygamberi destekleyeceklerini ortaya çıkarmak istedik. Hiç kuşkusuz Allah güçlü ve üstün iradelidir.’’ Kısmı ise yukarıda da görüldüğü gibi kanunlarının kaynağı vahiy, amaçları adalet olan ve bu yolda mücadele eden toplumların, Allah ve Resulünü destekleyen toplumlar olduğunu söylemekte ve aksi durumda ise imanın sadece bir iddiadan ibaret kalacağına işaret etmektedir. 

Bütün bu söylediklerimizi bir cümlede toplayan, Kur’an ve Sünnet muhafızı Şeyhu’l İslam İbn Teymiyye şöyle buyurmaktadır. ’’Din ancak kitap, mizan ve demir ile ayakta durur. Kitap yol gösterir ve demir ise onu destekler. "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder