15 Mart 2014 Cumartesi

AHİRET DE, Orada putlarıyle çekişerek:

96 — 102 — Orada putlarıyle çekişerek: "Vallahi biz apaçık
bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi ne şefaatcılanmız, ne de yakın bir dostumuz vardır. Keşke geriye bîr dönüşümüz olsa da inananlardan olsak derler." Cennet müttekıylere, yakınlaştırılmış ve önlerine serilmiştir. Ve bu kimseler, dünyada iken Rablerinin azabından da son derece korkuyorlardı. Cehennem de ortaya konulmuş
ve azgınların gözleri önüne serilmiştir. Bunlar dünyada iken yollarını sapıtanlar ve âhiret gününü de inkâr edenlerdi. Şimdi ise cehennemin önünde durmuş onu seyrediyorlar ve tepe takla atılmadan önce de, onun azarlamasını ve kınamasını kulaklarıyle duymaktaydılar. Onlara Allah'ı bırakıp taptıkları şeyler soruluyor. — Bu tasvir
ile İbrahim ile kavmi arasında taptıkları şeyler hususunda
aralarında geçen konuşmanın bir benzeri nakledilmektedir— O
günde şu da sorulmaktadır: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerede?"
"Size yardım ediyorlar mı, veya kendilerine yardımları dokunuyor
mu?" Bu sualler karşısında onlardan bir cevap duyulmadığı gibi zaten bir cevap ta beklenmemekte. Sorular sırf azarlamak ve ayıplamak maksadıyle sorulmaktadır. "Onlar, azgınlar ile iblisin adamları,
hepsi tepe takla oraya atılırlar" (arapca) tepe takla atılırlar... Lâfzın söyleniş sesinden dahi neredeyse onların hiç bir nizam ve itina
gözetilmeden atılmaları, itilmeleri ve düşmelerindeki gürültüyü duymaktayız. Sel sularının önüne katıp ta ne var ne yok sürüklerken
çıkardığı gürültüyü de bu lâfızda duymaktayız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder