9 Nisan 2014 Çarşamba

İBNELİK Hem ruhî hem de organik bozukluğun delilidir.

30 — Dedi ki: "Rabbim, bozgunculara karşı yardım et bana."
Hz. L û t 'un kavmine hitap ediş tarzından da anlaşılacağı gibi
bu bozukluk bütün şekilleriyle L û t kavmi arasında yayılmıştı.
Daha önce yeryüzünde eşine rastlanmayan anormal ve fahiş fiillerde bulunuyorlardı.
Erkeklere yaklaşıyorlardı ki bu insan fıtratının sapıklığını ve
temelden bozukluğunu gösteren çok anormal ve çok iğrenç bir fuhuştu. Bazı kereler insan fıtratı inkiraf eder, itidal sınırını aşar ama bu kadınlarla münasebet şeklinde olur ki o takdirde fuhuş suçu söz konusudur. Suç olmakla beraber bu hareket yine de fıtrat kanunları ve mantığı dahilindedir. Fakat bunun dışındaki cinsi sapıklık bütünüyle canlılık prensiplerinden uzaklaşmanın ifadesidir. Hem ruhî hem de organik bozukluğun delilidir. Çünkü Cenabı Allah cinsi birleşmenin zevkini büyük hayat çizgisine uygun olarak iki eş arasına halk etmiş ve bu birleşmeden nesillerin devamını sağlamıştır. Heı iki eşin bu birleşmeden hem ruhi hem de organik zevki tadabilmesi
için aynı istidatlarla donatmıştır. Anormal birleşmelerin ise bir hedefi olmaz, ana hedeften uzaklaştığı için Allah'ın verdiği fıtri zevkte
söz konusu olmaz. Bir kişi bundan zevk aldığını söylerse bu, onun
fıtrat çizgisinden sıyrılıp çıktığını ve hayatın seyrine bağlanmadan
değişik bir tabiata büründüğünü ifade eder.
Onlar bununla da kalmıyorlar eşkıyalık yaparak yol kesiyorlar,
mal kaçırıyorlar, gelip geçenleri korkutuyorlar ve zorla ellerine geçirdikleri erkeklere tecavüz ediyorlardı ki, bu birincisine göre daha kötü bir hareketti. Aslında erkeklere tecavüz vurgunculuk, talan
ve yeryüzünü ifsada nispetle çok kötü bir harekettir. O iğrenç hareketlerini topluca yapıyorlardı. Hiç kimseden gizlemeden ve birbirinden utanmadan açıkça işliyorlardı. Ki bu da fuhuşun, fıtrat bozukluğunun, rezaletin ve yüzsüzlüğün ıslâhı imkânsız hadde varışının ifadesiydi. Burada kıssa, kısaca anlatılıyor. Ve anladığımız kadarıyle Hz, L Û t önce onlara iyilikle sesleniyor. Ve yaptıklarını bırakmaya çağırıyor ama onlar yaptıkları harekete direniyorlar, bunun
üzerine Hz.  L û t  Allah'ın azabıyle kendilerini korkutuyor. Ama onlar daha büyük bir suç işleme şenaati ile Hz. L û t 'a karşı koyuyorlar:
"Kavminin ona cevabı: "Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını
getir" demek oldu."
Böylece kendilerini uyarana karşı yüzsüzlük ediyor, yalanlamakla birlikle meydan okuyor ve kurtuluşları imkânsız bir sapıklığa düştüklerini gösteriyorlar. Peygamberleri de artık onlara bir şey
yapamayacağını bilerek Rabbinin yardımını talep etmek üzere Allah'a yöneliyor:
Dedi ki: "Rabbim bozgunculara karşı yardım et bana."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder