27 Haziran 2014 Cuma

İnsan kendi hakikatini ve şu varlığın hakikatini idrâk etse... Bu varlık içindeki yerini ve görevini bilse de onu layıkıyle basarsa ve vazifesi haricine çıkmasa...

56 — Kendilerine gelmiş kafi bir delil olmaksızın Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde, hiç şüphe yok ki,
asla yetinemeyecekleri bîr büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah'a sığın. Çünkü O, şüphesiz işiten ve görendir.
57 — Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından
elbet daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
58 — Körle gören, îman edip iyi amellerde bulunanla kötülük
yapan bir olmaz. Ne kadar kısa düşünüyorsunuz?
59 — Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Bunda şüphe yoktur,
fakat insanların çoğu inanmazlar.
60 — Rabbiniz buyurdu: "Bana dua edin. Size icabet edeyim.
Çünkü bana ibadetten büyüklük taslayıp uzaklaşanlar yarın hakir olarak cehenneme gireceklerdir."
Şu insan denen yaratık çoğu kere kendini unutuyor. Kuvvetini
kendisinden değil, kuvvetin ilk kaynağından, Allah'tan alan küçük,
zayıf bir varlıktan ibaret olduğunu unutuyor. Bu defa o kaynakla
olan ilgisini koparıyor. Sonra başını alıp gidiyor, büyükleniyor, tepeden bakıyor. Kalbini kibir sarmıştır ve bu hastalığı, kibir yüzünden helake giden şeytandan almıştır. O şeytan ki kibir ve kıskançlığı yüzünden koğulduktan sonra insana musallat olmuş ve onu aynı hastalıkla mahvetmeğe çalışmıştır.
İşte bu insan, Allah'ın âyetleri hakkında mücadeleye girişir ve
inatlaşır. Bu hal tabiatın diliyle tabiatı anlatma tezahürüdür.
Hem kendi kendini hem de başkalarını aldattığını sanarak der
ki: Ben bu münakaşa ve mücadeleyi sırf kesin bir kanaate sahip
olmak için yapıyorum... Kullarını çok iyi bilen, her şeyi işiten ve
gören, her sırra vâkıf olan yüce Allah açıkça bildiriyor ki, sebep kibirdir Yalnız kibirdir ki onun göğsünü kabartmış ve sahibini, mücadeleye mahal olmayan yerde mücadeleye itelemiştir. Kibirlenme,
olduğundan daha büyük görünme ve kendinin olmayan ve oraya
geçme liyakat ve ehliyetinde bulunmadığı makamı kapmaya uğraşma hastalığı... Elinde mücadelesine mesnet olacak delili ve burhanı yoktur. Tek şeyi varsa o da kibirlenmesidir:
"Kendine gelmiş kat'i bir delil olmaksızın Allah'ın âyetleri
hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde, hiç şüphe yok ki asla yetinemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur.."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder