24 Şubat 2014 Pazartesi

HER ŞEY ALLAH'IN VARLIĞINA DELİL

İnsanlar dünyasından alınan küfür, dalâlet ve karanlıklar tablosunu engin kâinattan alınan iman, hidayet ve nur tablosu izliyor. Bu
tabloda içinde bulunan herşey ve herkesle birlikte mevcudat temsil
oluyor. Hepsi müşahhas halde, insanı ve cinniyle, melekleriyle felekleriyle, canlıları ve cansızlarıyle Allah'ı teşbih ediyorlar... Ve bir de bakıyoruz ki bütün mevcudat her yandan gelen teşbih sadaları karşısında... Onu gören insanın vicdanı sarsılıyor, titriyor ve kendisinden geçiyor:
41 — Göklerde ve yerde bulunanların, saf saf uçan kuşların
Allah'ı teşbih ettiğini görmez misin? Her biri kendi niyaz ve tesbini bilir. Allah onların yaptıklarını bilendir.
Çevresinde bulunanlar, sağında, solunda üstün de ve altında
yer alanlar. Gözünün iliştiği, hayalinin ulaştığı her taraf, her yer
çepeçevre Allah'ın yaratığı olarak O'nun dostu ve arkadaşıdırlar. Tabiatları ayrı, şekilleri ayrı, biçimleri başka olabilir. Ama hepsi en sonunda bir tek Allah'a inanmakta birleşirler hepsi O'na yönelir, hamd ile O'nu teşbih ederler: "Allah onların yaptıklarını bilendir..."
Kur'an insanın çevresinde bulunan ilâhi san'atın eserlerine gözleri çeviriyor. Göklerde ve yerde yaratılmış olan varlıklara dikkatleri çekiyor. Bütün mevcudat hamd ile Allah'ı tesbih ediyoyor. Bilhassa
 kafaları ve gönülleri her gün görülüpte karşısında duygulanılmayan ve uzun süredir alışık olmanın verdiği bir umursamazlıkla harekete gelmeyen hususî manzaralara tevcih ediyor, işte bunlardan
birisi de saf saf olup uçan kuşlardır. Feza boşluğunda kanat gererken hamd ile Allah'a teşbih ediyorlar: "Her biri kendi niyaz ve teşbihini bilir." Yalnız insanoğludur ki bu teşbihten habersiz bulunur. Ve Rabbini hamd ile teşbih etmez. Halbuki Allah'ın yaratıkları içerisinde imana gelmesi hamd ve teşbih etmesi en çok gerekli olan varlık ta insandır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder