9 Mart 2014 Pazar

EY İNSANLIK.İYİ DİNLE...

Hikmet sahibi yaratıcının iradesi insanoğlunun hem hidayete
hem de dalâlete müstait olarak yaratılmasını istedi, iki yoldan hangisine gideceğini kendisinin hür iradesiyle seçmesini irade buyurdu,

Bilâhere bu iki yoldan hangisine gideceğini kendisinin serbestçe seçebilmesi için akıl verdi. Ve insanoğlunun çevresinde bulunan kainata göze, kulağa, kafaya, gönle ve duyguya hitap eden deliller serpiştirdi, gece ve gündüz hangi yöne yönelirse yönelsin bu delillerle
karşılaşmasını temin etti...
Bütün bunlara rağmen yine de rahmeti
ilâhi kullarının sadece aklın eline terkedilmemesini irade buyurdu
ve bunun için akla da ölçü olacak değişmez prensiplerini peygamberleri vasıtasıyle gönderdi. Bunları şeriatında açıkladı.
Akıl her ne
zaman zor bir şeyle karşı!aşsa o kaynağa başvurur ve yaptığı şeyin
iyi mi kötü mü olduğunu, doğru mu, eğri mi hareket ettiğini bu sabit
ölçeğe göre ölçer.
Ve o zaman değişen arzuların peşinde koşarak bocalayıp durmaz. Bunun ötesinde Allah peygamberleri herkesi zorla
İmana getiren birer zalim kılmadı, sadece tebliğ vazifesi ile mükellef kıldı. Peygamberlerin vazifesi tebliğden ibarettir. Birtek Allah'a
ibâdeti emrederler geriye kalan her türlü putperestlikten, şehvet ve
arzuların mahkûmiyetinden sakınmalarını bildirirler:
"Andolsun ki her ümmete: "Allah'a ibadet edin ve putlardan kaçının diye peygamberler göndermişizdir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder