6 Ekim 2014 Pazartesi

MÜNAFIKLARIN ORTAYA ÇIKTIKLARI ZAMAN..

16 — Onların arasında seni dinleyenler vardır. Nihayet senin yanından çıkınca kendilerine ilim verilmiş olanlara: “Az önce ne demişti?” diye sorarlar Jşte bunlar Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu heveslerine uyan kimselerdir.

17 — Doğru yolu bulanlara gelince Allah onların hidayetini artırır, onlara takvasını verir.

18 — Onlar kıyamet saatinin ansızın gelip çatmasından başka bir şey mi bekliyorlar? Şüphesiz onun alâmetleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar.

19 — Bilki Allah’tan başka ilâh yoktur. Hem kendinin, hem de erkek mü’minlerle mü’min kadınların günahının bağışlanmasını dile. Allah gezip dolaştığınız yeri bilir, duracağınız yeri de.

20 — tman etmiş olanlar “Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı” derler. Ama muhkem bir sûre indirilip de orada muharebe zikrolununca kalblerinde hastalık olanların ölüm korkusuyle bayılmış kimselerin bakışları gibi sana baktıklarını gördün. Korktukları başlarına gelsin.

21 —Onların vazifesi itaat ve güzel sözdür. Bunun için iş ciddileşince derhal Allah’a sadakat göstergelerdi kendileri için daha hayırlı olurdu.

22 — Demek sizler iş başına gelecek olursanız yeryüzünde fesat çıkaracak akrabalık münasebetlerini bile keseceksiniz öyle mi?

23 — İşte bunlardır ki Allah kendilerini lânetlemiş sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiştir.

24 — Yoksa bunlar Kur’an’ı düşünmezler mi? Veya kalbleri kilitli midir?

25 —Muhakkak ki kendilerine hidayet belli olduktan sonra arkalarına dönenleri şeytan sürüklemiş ve onlara ümit vermiştir.

26 — Bunun sebebi Allah’ın indirdiğini hoş görmeyen kimselerin “Biz bazı işlerde size itaat edeceğiz.” demeleridir. Allah ise onların gizlediklerini bilir.

27 — Ya melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarım alırken nice olacak.

28 — Bunun sebebi Allah’ı gazaplandırıp O’nun rızasından hoşnut olmamalarıdır. Bunun için Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.

29 — Kalblerinde hastalık olanlar yoksa Allah’ın onların kinlerini dışarı vurmayacağını mı sandılar?

30 — Şayet isteseydik Biz onları san gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın. And olsun ki sen onları sözlerinin üslûbundan da tanırsın. Allah bütün amellerinizi bilir.

31— And olsun ki, içinizden mücahidlerle sabredenleri belirle-yinceye kadar ve haberlerinizi açıklayınca ya kadar sizi imtihan edeceğiz.
muhammed suresi

Bu bölüm münafıklardan ve onların gerek peygamberin kişiliğine gerekse Kur’an’a karşı takındıkları tavırdan söz etmektedir. Ayrıca ilayı kelimatullah için Allah tarafından farz kılman cihada karşı davranıştan ele alınmaktadır. Sonra münafıklann yahudilerle olan durumlarından islâma ve müslümanlara zarar verebilmek için onlarla kurduktan hilelerden söz etmektedir.

Münafıklık hareketi M e d i n e ’de ortaya çıkan bir harekettir. Mekke ’de onu gerektiren durumlar bulunmadığı için münafıklık da mevcut olmamıştı. M e k k e ’de müslümanlar çok sıkıntılı bir hayat yaşamakta olduklarından, baskılarla yüzyüze geldiklerinden kimsenin onlara karşı münafıklık yapmasını gerektirmiyordu. Ama 

Allah İslâmî ve müslümanları M e d î n e ’de Evs ve Hazreç kabileleriyle teyit edip îslâmın girmediği bir kabile bir yuva bırakmayınca Hz. Mubammed ’den ve Islâmdan nefret eden bazı kimseler ona karşı düşmanlıklarını açıkça belirtemeyip istemeye istemeye de olsa kendilerini müslüman göstermeye çalıştılar. Ama içlerinde peygambere ve eshabına karşı olmadık kin ve nefret duyguları beslemekteydiler. Bunların başında da münafıkların meşhur başkanı Abdullah îbn Übeyy yer alıyordu.

Medine devrinin başlangıcında yahudilerin askerî, iktisadi ve teşkilât gücü bakımından önemli bir ağırlıkları vardı. Onlar da Hz. Muhammed'in ve dinin yayılmasından hoşlanmıyorlardı. îşte yahudilerin Medine 'deki bu durumları münafıklara kuvvet verdi. Ve kısa zamanda onların kin ve nefretlerini tahrik ederek çeşitli vasıtalarla oyunlar hazırlamalarına fırsat sağladı. Muslümanlar sıkıntılarla karşılaştıkları zaman onlar bu kin ve düşmanlıklarını açıkça ilân ettiler. Rahatlayıp durdukları zaman da gizli oyunlar ve karanlık emeller peşinde koştular. Medine devrinin ortalarına kadar hemen hemen hem müslümanlık için hem de müslümanlar için gerçek birer tehlike arzetmekteydiler.

M e d i n e ’de nazil olan sûrelerde münafıkların hileleri ve oyunları çeşitli vesilelerle zikredilmiş ve tekrar tekrar yahudilerle alâkaları, onlardan emir alışları ve bazı gizli oyunlarını birlikte hazırlayıştan belirtilmiştir. îşte hem yahudilerden hem de münafıklardan söz eden sûrelerden birisi de bu sûredir. (Bu günde bu hal mevcuttur.2014)

MÜNAFIKLAR

16 — Onların arasında seni dinleyenler vardır. Nihayet senin yanından çıkınca kendilerine ilim verilmiş olanlara: “Az önce ne demişti?" diye sorarlar. îşte bunlar Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu heveslerine uyan kimselerdir.

“Onların arasında” ifadesinin belirttiği husus muhtemeldir ki bir önceki bölümde sözü edilen kâfirler olsun. Aslında münafıklarda gizli birer küfür fırkasıdırlar. İşte bu âyette Allah onların hakikî durumlarından söz etmektedir. Ayrıca muhtemeldir ki bu “zamir” müslümanlara işaret etmiş olsun. 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder