"Peygamber devrindeki Müslümanlar kurbanın çok iyisini seçer
lerdi. Allah'ın nişanelerine saygılarını göstermek için içlerinden gelen bir takva duygusuyla en pahalı kurbanları çıkarırlardı. Hz.
Ömer'inoğlu Abdullah rivayet eder ve der ki Hz. Ömer'e
çok kıymetli asil bir deve hadiye edildi ve üçyüz dinar paha verenler oldu. Hz. Ömer Resulullah'ın yanına geldi ve dedi ki: "Ey
Allah'ın resulü bana çok asil bir deve hediye edildi. Ve kıymeti de
üçyüz dinar tutuyor. Ben onu satıp yerine başka hayvanlar satın alayım mı? Hz. Peygamber buyurdu ki: "Hayır onu Allah yolunda kes."
Hz. Ö m e r *e hediye edilen ve üçyüz dinar kıymet biçilen bu
asil deveyi Hz. Ömer satıp paraya çevirmek istemiyordu. Bilâkis
onu satıp yerine kurban etmek üzere deve veya sığır almak istiyordu. Ama Allah'ın yüce Resulü bizzat o asil deveyi keserek bütün değerleri ve güzelliğiyle Allah yoluna kurban etmesini istemiş, onun yerine başka hayvanlar alarak daha çok et verecek kurbanlar kesmesine müsaade buyurmamıştır. Onların eti çok olabilir ama değer bakımından bir şey ifade etmez. Burada önemli olan manevî değeridir:
"Şüphesiz ki bu kalblerin takvasındandır." İşte Resulullah'ın Hz.
0 m e r 'e doğrudan doğruya onu kes derken göz önünde bulundurduğu nokta burasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder