28 Mart 2014 Cuma

Hidayet ve dalâlet konusunda sorumluluğun ferde râci olduğu ortaya çıkıyor.

Peygamber, kâfirlere karşı bu kitapta cihad etmekle emrolundu. Akıllar ve ruhlarla cihad etmek için yalnız Kur'an'a dayanmak
yeterlidir. Bu Kur'an'dadır ruhları kökünden tutan, duygulara yol
açan, kalbleri yerinden oynatan ve sarsan unsurlar. Bundan sonra
savaş ancak mü'minlerin fitneden korunması ve bu Kur'an'la davet
hürriyetinin teminat altına alınması için meşru kılınmıştır. Çeşitli
sultalara karşı koyabilecek ve şeriatı ilâhiyi uygulayacak prensipleri
 yerleştirmek için.. Davetin tarzına gelince bunun için Kur'an yeterlidir: 
"Ve Kur'an okumakla da..."
"Kim doğru yolu bulmuşsa yalnız kendisi için bulmuş olur. Kim
 de sapıtırsa; de ki: "Ben sadece uyaranlardan biriyim."
Bu ifade de Allah'ın mizanındaki ferdî mesuliyet prensibi belirtiliyor 
Hidayet ve dalâlet konusunda sorumluluğun ferde râci olduğu
ortaya çıkıyor. Mesuliyetin ferde râci olması insana verilen bir değerin ifadesidir. Ki İslâm bunu garanti etmektedir., Kişiyi bir bölüğün, bir sürünün girişi gibi imana sevketmemektedir. Bunun yerine Kur'an okuyarak ve Kur'an'm ruhlara işlemesini sağlayarak onun ince, derin nizamının kökleşmesini ve fıtratın derinliklerinde yer etmesini istemektedir.
De ki: "Hamd olsun Allah'a." 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder