6 Mart 2014 Perşembe

İNSANIN SUDAN YARATILIŞI

Gökten deniz ve nehir sularından sonra insan hayatının asıl doğuş unsuru olan nutfeden söz ediyor:
54 — Odur insanı sudan yaratarak ona soy sop veren. Ve Rabbin her şeye kadirdir.
İşte bu sudan yaratılır cenin. Erkek olsun dişi olsun ona soy
sop bu sudan verilir. Şüphesiz ki bu sudan neşet eden insan hayatı
gökten inen sudan neşet eden bitkilerin hayatından çok daha garip
çok daha fevkalâdedir. İnsan suyunun bir damlasında gizli bulunan
yüzbinlerce canlı hücreden birisi ana rahmindeki yumurtacıkta birleşiyor. Ve bu birleşmeden son derece üstün bir yapıya sahip komple bir varlık bilumum kâinatın en üstün yaratığı olan insan doğuyor.
Bu birbirine benzeyen hücrelerden ve yumurtacıklardan dişi
ve erkek yavruların meydana gelmesi ise son derece akıl almaz şekilde oluşmakta ve beşer ilmi henüz bunun mahiyetini ve sebebini
kavramaktan âciz bulunmaktadır. Binlerce canlı hücrelerden birisinin bir erkek veya bir dişiyi meydana getirecek kapasitede olduğunu ayıracak ve gösterecek hiç bir işarete sahip bulunmuyoruz.
Ama bununla beraber bunlardan birisi erkek yavruyu birisi de dişi
yavruyu meydana getiren birleşmeyi temin ediyorlar: "Ve Rabbin
her şeye kadirdir."... Ve işte bu fevkalade varlık onun kudretinin
bir yanıNI gözler önüne sermektedir.
Şayet insanoğlu kendisinin yaratılışını sağlayan bu nutfeyi tetkik edecek olsa bir cinsin bütün irsi özelliklerini taşıyan ebeveynin
ve onların yakın ailelerinin bütün hususiyetlerini ihtiva eden ve
kudret elinin çizdiği plân dahilinde hayatın akışını   sağlamak için erkek veya dişi genleri nakleden bu son derece küçük, son derece
plânlı ve son derece ince hesaplara dayalı fizyolojik gerçeği araştırırken insan denen makinenin karşılaştığı fevkalade özelliklerden dolayı başı döner.
işte "insan yalnız değildir" adlı eserden o küçük, gözle görülmeyecek kadar zerreciklerde gizli olan irsi hususiyetleri işaret eden bazı noktalar:
Dişi, erkek bütün hücrelerde kromozomlar ve genler bulunur,
kromozomun İçinde geni kapsayan küçük bir çekirdek vardır. Genler her canlı varlığın ve bu arada insanın Özelliklerine etki yapan baş faktördür. Üreme hücresindeki stoplazma İse kromozomu da
geni de çevreliyen ve çeşitli kimyevi bileşiklerden meydana gelen
fevkalâde bir maddedir. Yeryüzünde yaşıyan bütün İnsanların ferdî
özellikleri, psikolojileri, renkleri, ırklarından sorumlu olan bu genlerin tümü o kadar küçüktür ki bir araya getirilse bir yüzüğü bile
dolduramaz.
Genler, o son derece küçük, mikroskopİk varlık bütün insan,
hayvan ve bitkilere ait özelliklerin rakipsiz anahtarlarıdır. İki milyardan fazla insanın bütün ferdi özelliklerini kapsıyan yüzük büyüklüğündeki hacım, şüphe yok ki çok küçük bir hacimdir. Fakat
bu, üzerinde söz edilemeyecek bir gerçektir. Acaba genler ve onların
etrafını saran stoplazmalar. geçmiş atalardan insanlığa intikal eden
soyaçekim özelliklerini kendilerinde saklıyorlar mı? Yine bunlar pek
minicik bir alan içinde her ferdin psikolojisini gizliyorlar mı? Ve
burada saklananın, gizlenenin içyüzü nedir? Bir talimat kitabı veya
atomlar dizisi mi? Yoksa her şey tesadüfe mi bırakılmış?
Döl yatağındaki çocuk (cenin, embriyon) protoplazma halinden
ırk! Özelliklerine doğru gelişirken adım adım İzlenebilen bir evrim
geçirir, "genlerde ve stoplazmadaki düzen" diye ifade edebileceğimiz bir gelişme kaydeder.
Yukarıda söylediğimiz gibi genler, bütün cani dardaki cinsiyet
hücrelerinde bulunan atomların ültramikroskopik bir şekilde düzenlenmiş olmasından ibarettir. Yaratılış projesini, geçmişlerin sicilini ve her canlının kendisine has özelliklerini genler muhafaza etmektedir. Genler, bitkilerin her şeyine: köküne, dalına, yaprağına, çiçeğine, gövdesine ve meyvasına, bütün aynntılarıyle hakimdir. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder