26 Mayıs 2014 Pazartesi

İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı, serinletir ve içilmesi kolay, diğeri tuzlu ve acıdır.

12 — İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı, serinletir ve içilmesi kolay, diğeri tuzlu ve acıdır. Bununla beraber her birinden taze balık eti yersiniz. Giyeceğiniz bir ziynet çıkarırsınız. Allah'ın lütfuyle rızık aramanız için gemilerin suyu yara yara gittiği görülür. Belki artık şükredersiniz.
Suyun türlü türlü yaratılışındaki maksat açıktır ve bunun gerisindeki hikmet de bilebildiğimiz kadariyle bellidir. Tatlı ve içimi
hoş ve güzel sudaki Allah'ın hikmetini, onu kullanırken ve ondan
yararlanırken görüp bilmekteyiz. Bu su, her canlının hayatının ana
maddesidir. Tuzlu ve acı suyun yaratılmasındaki hikmete gelince,
bunlar deniz ve okyanuslardaki sulardır. Bu muazzam varlık içindeki bu garip hali değerlendirme sadedinde bir ilim adamı diyor ki:
"Asırlar boyunca, bir çoğu zehirli olan gazların yerden fışkırmasına rağmen hava kirlenmesi vuku bulmuyor ve insanın yaşamasına elverişli durumunu değiştirmeden muhafaza ediyor. Bu muazzam dengeyi temin eden okyanuslardır ki, hayat, gıda, yağmur,
mutedil hava, bitkiler ve nihayet insan... Bu sulardan beslenip, yararlanmaktadır.." 
Çeşit çeşit yaratmasındaki Yüce Allah'ın hikmetlerinden sadece bilebildiğimizdir bunlar. Bu türlü yaratışta bir maksat ve tedbir
göze çarpmaktadır. Bu varlığın hayat ve bekasının bir nizam içinde
bulunması için yaratıkların arasında birbirini tamamlayan muvazene unsurları nazarı itibara alınmıştır. Bunları da ancak bu varlığın içindeki canlı cansız yaratıkların halikı olan Yüce Allah yapabilir. Çünkü bu ince ve üstün nizam hiç bir suretle kendi kendine
bir tesadüf eseri olmuş olamaz. Denizlerin çeşitli şekillerine dikkatin çekilmesi bir maksat ve gayeye mebnidir. Denizler arasındaki
farklılık ve her yaratık arasında görülen değişik durumlar da böyledir. Bu sûrede düşünce ve duygu farklılıkları, değer ve ölçüler
arasındaki ayrılıkların misalleri gelecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder