11 Mart 2015 Çarşamba

T.C.DEVLETİNİN VEYA DİĞER MEMLEKETLERİN ASKER.POLİS VB KİŞİLER NEREYE OTURUYOR BU TARİFE GÖRE

AHİRETİ SATIN ALANLAR
(T.C.DEVLETİNİN VEYA DİĞER MEMLEKETLERİN ASKER.POLİS VB KİŞİLER NEREYE OTURUYOR BU TARİFE GÖRE)
Nihayet sûrei celîlenin akışı, cihad emri karşısında tembelleşerek bulundukları yere mıhlanıp kalanları, içine düştükleri bu bataklıktan çıkarmaya yöneliyor... Kalblerini uyarmak istiyor.. Ebediyye-te doğru... Hayıra doğru. Tek kelime ile ahirete doğru. Dünya zevklerini terketmeye çağırıyor. Evet, ahiret hayatını satın almaya dâvet ediyor... Bu noktada onları Allahü Taalânın iki eşsiz mükâfatı bekliyor... İki akıbet gözlüyor onları; ya şehit olmak, ya da gâzi!..

74 — O halde, geçici dünya hayatını ahirete değişenler, Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan kimse öldürülse de galib de gelse biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

• Alah yolunda döğüşsün...» Çünkü İslâm ancak Allah yolunda bir döğüş tanır... Ganimet toplamak ve baskı yapmak için döğüş nedir bilmez İslâm. Şahsi veya millî şöhret kazanmak için döğüşmez! Yeryüzünü istilâ etmek, orada yaşayanlara baskı yapmak, sanayi için ham madde elde etmek, istihsal maddeleri için açık pazarlar bulmak, sömürge kurmak sevdasında değildir İslâm.

İslâm, bir şahsın, bir ailenin, bir tabakanın bir devletin, bir milletin veya bir cinsin yararı için cihad etmez. İslâm sadece Allah
yolunda sefere çıkar. Evet, yeryüzünde Allah’ın kelâmını yüceltmek için. Allah'ın nizammı hayata hakim kılmak için. Bu sistemin gölgesinde insanlığı huzûra kavuşturmak için... «İnsanlar arasında» mutlak adaleti gerçekleştirmek için, her ferdin inanç hürriyetini vererek Cihan şumül nizamın gölgesinde.

Müslüman harbe, Allah yolunda döğüşmek için çıkar. Allah’ın kelâmını yüceltmek için, Allah'ın nizamını beşerî hayata hakim kılmak için. Sonra, bu yolda öldürülür ve şehid olur... Allah katındaki şehitler makamına kavuşur... Şayet müslüman kalbinde — bu gâyeden başka bir gaye—taşırsa buna şehid denilmez. Öbür dünyada Allahdan bir mükâfat bekleyemez. Uğrunda savaşa çıktığı gayenin sahibinden beklesin mükâfatı... Bu gibi kimselere «şehid» diyenler Allah’a büyük bir iftirada bulunuyorlar. Bu tutumlarıyle onlar gerek kendilerini ve gerekse diğer kimseleri Allah’ın kanunları dışında beşeri zaaflarla tezkiye çabası içindedirler. Allahü Taalâya iftira ederek!.(T.C.DEVLETİNİN VEYA DİĞER MEMLEKETLERİN ASKER.POLİS VB KİŞİLER NEREYE OTURUYOR BU TARİFE GÖRE)

Müslümanlar —bu şartlara bağlı olarak— ahiret hayatının mutluluğunu, dünya hayatına satanlar, Allah yolunda döğüşsünler. O zaman ister öldürülsün, ister galip gelsinler. Allah’ın fazlu keremine nail olurlar. «Allah yolunda savaşan kimse öldürülse de, galib de gelse biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.»

Bu temasi ile Kur’anı Mübin bu nefisleri yüceltmek istiyor-Zafer veya şehadet halinde de Allahü Taalânın fazlü ihsanından temennide bulunmalarını ihsas ediyor. Bu yolda korkulan ölümü de, arzulanan ganimeti de küçümsemelerini bildiriyor. Allahü Taalâ tarafından ihsan edilen fazilet ve nimetler yanında hayat ve ganimet hiç bir değer ifade etmez. Dünyayı ahirete değiştirip te ahiret yerine dünyayı tercih etmeleri halinde elde edecekleri hüsranı da belirterek ondan nefret ettiriyor. ( ıS) lâfzı zıt manalara gelen bir kelimedir. Ama umumiyetle satmak manasına kullanılır... Bu yolu tutanlar yeryüzündeki muharebelerde ister ganimet elde etsinler, ister etmesinler hüsrâna mahkûmdurlar. Ahiretin karşılığında dünya ne değer? Allah’ın fazlu inayeti yanında mal ve ganimet kaç para eder?... Allah’ın fazlu ihsanının muhtevasında mal da vardır başka şeyler de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder