27 Şubat 2014 Perşembe

"Kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi peygamberi çağırmayın."

"Kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi peygamberi çağırmayın."

Bu âyetlerin nüzul sebebi nasıl olursa olsun, bir cemaat ile onu
yöneten ve teşkilatlandıran kumandan arasındaki emir ve idare biçimini anlatmaktadır. 
Bu prensipler müslümanlann ruhunda yer edip, vicdanlarının derinliklerinde kaynaşmadıkça islâm cemaatinin durumu asla düzelmez. 
Bu prensipler müslümanlann ruhunda yer edip, vicdanlarının derinliklerinde kaynaşmadıkça islâm cemaatinin durumu asla düzelmez. 
Bu prensipler müslümanlann hayatında bir alışkanlık temin etmedikçe, hâkim bir kanun durumuna geçmedikçe asla müslümanlann hayatı istikrar kazanmaz.
Hududsuz bir anarşi yayılır gider: "Mü'minler ancak Allah'a ve
Resulüne iman edenlerdir." Yoksa dilden iman ettiklerini söyleyipte söylediklerinin gereğini yapmayan, Allah'a ve Resulüne itaat etmeyenler değildir.
"Ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında ondan izin isteyip alıncaya kadar gitmeyenlerdir." Bir işe karar vermek için yapılan toplantı mühim bir meselenin görüşüldüğü
bir yerdir. Bunun için müslüman cemaatin toplanması ve bu konuda görüşünü beyan ederek ne yapılması gerektiğini bildirmesi lâzımdır. O zaman elbette ki mü'min kişiler kumandanlarından izin almadan toplantıyı terk etmezler. Ve böylece kargaşalık çıkması önlenir, düzensizlik ve anarşi bertaraf edilir.
 "Onun buyuruğuna aykırı hareket edenler başlarına bîr belâ
gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar."

Korkunç bir tehdit bu. Endişe verici bir uyarı. Hakkın emrine
muhalefet edenler, O'nun nizamından başka nizama uyanlar, bir
fayda elde etmek veya bir zararı telâfi etmek için saflar arasından
kaçarak sıvışıp gidenler sakınsınlar. Her türlü ölçüyü şaşırtan, teraziyi bozan, düzeni darmadağın eden, hakkı bâtıla karıştıran, iyi ile
kötüyü birbirine girdiren, cemiyet hayatını ve nizamını bozan hiç
bir kimsede kendi kendine güven kalmaz ve kimse kendi haddini
bilmez. Netice itibariyle o toplulukta hayır serden ayırt edilmeyip
herkes için perişanlık halini alır.
"Onun buyruğuna aykırı hareket edenler başlarına bir belâ gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar." Dünyada ve âhiretteki bu perişanlık Allah'ın emrine ve gösterdiği hayat
nizamına muhalefetin cezasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder