Gökler, yeryüzü ve aralarında bulunan varlıklar... İşte şu akıl
almaz yaratıklar. Biz henüz onların çok az bir kısmını biliyoruz.
Bilmediğimiz ise büyük bir çoğunluk.,. Şu engin ve geniş melekût
âlemi. Ucu bucağı görülmez bir kâinat... İste insanoğlu ince bir nizam ve derin bir ahenkle usta bir güzellik eseri olarak meydana gelen bu Alem karsısında hayretle kendinden geçerek ve dehşetle dikilip kalıyor. Bütün bu mahlukatta göz alıcı bir yücelik, çekici bir
güzellik var. Gözün, hissin ve kafanın eksik bîr noktasını bulamadığı ne kadar düşünülürse düşünülsün, ne kadar seyredilirse edilsin
hiç bir noksanlığın göze çarpmadığı mükemmel ve gerçek güzellik.
Akıl almaz biçimde her an yenilenen ve her seferinde bıktırıp usandırmayan bambaşka bir cazibe... Sonra bu çeşit çeşit yaratıklar şu
dizi dizi varlıklar, türler, cinsler, hacimler şekiller, özellikler, görünümler, kapasiteler ve görevler... Hepsi hepsi tek bir kanuna bağlı... Hepsi hepsi tam bir ahenk içerisinde çalışıyor... Ve hepsi birden
tek bir kaynağa yöneliyor, tek bir men bağa teslim oluyor ve itaat
ediyor.
Ve Allah'tır... Bu gökleri, yeri ve aralanndakini yaratan. O'dur
gerçek manada bu yüce niteliğe hak kazanmış olan...
"Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yarat
mıştır." Söz konusu edilen gün bizim bildiğimiz yeryüzünün sayıl
günleri değildir kesinlikle. Çünkü yeryüzünde zaman ölçüsü olarak
kullanılan gün dünyanın güneş sistemi içerisinde kendi ekseni etrafında dönmesinden meydana gelir. Korkunç kâinat boşluğunda fezaya fırlatılmış bir zerrecik olmaktan öte biç bir önemi bulunmayan
şu küçücük ve değersiz dünyanın gecesi ve gündüzü böyle meydana
gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder