7 Mayıs 2014 Çarşamba

BÜTÜN CEPHELERİYLE İSLAM YAHUDİ MÜNASEBETLERİ

Olaylar sadece Kureyş'ın ve Gatafan'ın aleyhlerine tecelli etmemiş, aynı Akıbet müşriklerin müttefiki olan yahudi Kureyza Oğullarının başına da gelmişti:
26 — Allah kitap ehlinden, kâfirleri destekleyenleri kalelerinden indirmiş, kalblerine korku salmıştı. Onların kimini öldürüyor
kimini de esir alıyordunuz.
27 — Yerlerini, yurtlarını, mallarını ve henüz ayağınızı dahi
basmadığınız yerleri Allah size miras olarak verdi. Allah her şeye
kadir olandır.
Bu kıssanın izahı, yahudılerin müslumanlarla olan münasebetlerinin izahına ihtiyaç göstermektedir.
Medine'deki yahudiler. müslümanlar muahadeyi, heyetlerin
kendilerine gelmesinden az bir müddet sonra yapmışlardı. Resulüllah onlarla muahedeyi M e d i n e 'ye geldiğinin ilk günlerinde yapmıştı. Bu muahedede onlara yardım ve himayede bulunmayı taahhüt etmiş, bunu yerine getirmeyi de, ahdi bozmamak, fesat çıkarmamak vasfını taşımaları sebebiyle kendi geleneklerine dokunacak
nalık yapmamak şartına bağlamıştı.
Fakat yahudiler çok geçmeden bu yeni dinin ilk ehli kitap olmak vasfını taşımaları sebebiyle kendi geleneklerine dokunacak
tehlikesini hissetmişlerdi. Bu sıfatlarıyle, Medine halkı üzerlerindeki büyük tesirlerinden faydalanmaktaydılar. Aynı zamanda
Resulullah'ın siyasetinde topluma islâmın getirdiği bu yeni nizamın
tehlikesini de anladılar. Zira bundan önce Evs ve Hazreç
kabileleri arasında çıkan ihtilâflardan faydalanmakta ve M e d i n e 'de en büyük söz hakkına sahip bulunmakta idiler. Resulullahın
başkanlığında İslâm, Evs ve Hazreçi birleştirince, yahudiler iki
fırka arasında bulanık suda balık avlamak fırsatını bir daha bulamadılar. Onlara indirilen en büyük darbe de onların büyük alimi
olan Abdullah bin Selâm'ın müslüman oluşuydu. Allah onun kalbini İslama açmış ve o da müslümanhğı kabul ettiği gibi aile halkına
da emretmiş, onlar da müslüman olmuşlardı. Yahudilerin aleyhinde
söz söylemelerine meydan vermemek için müslümanlığını gizlemiş,
Resulullaha müracaat ederek, müslüman olduğunu ilan etmeden
önce kendisini yahudilere sormasını İstemişti. Sorulan yahudiler o
bizim efendimidir, büyüğümüzdür. Asil bir ailenin oğludur. Alimimizdir ve en akıllı kimsemizdir, dediler. O esnada Abdullah bin
Selman meydana çıkarak onlardan kendisinin iman ettiği şeylere
inanmalarını istedi. Bu sahne onlara çok dokundu. Daha sonra da
hakkında kötü sözler söylediler. Diğer yahudi oymaklarını da ondan sakınmaya davet ettiler. Dinleri ve siyasetleri için hakiki tehlike çanlarının çaldığını iyice anladılar ve Muhammed (S.A.)
e amansız bir şekilde tuzak kurmaya karar verdiler.
Artık o günden İtibaren tesirleri asli silinmeyen ve hattâ .bugün
de islâm İle yahudiler arasında devam eden harp başlamış oldu.
ilk olarak bugünkü tâbir ile soğuk harp halinde başladı. ,Muhammed (S.A.) ve İslâm dini aleyhine propagandalara giriştiler. Harpte yahudilerin tarihleri boyunca tatbik ettikleri muhtelif
usulleri denediler Resulullahın peygamberliğine gölge düşürme ve
yeni akideler etrafında şüpheler uyandırma yoluna gittiler. Müslümanları. Evs ve Hazreci ve nihayet Ensar İle Muhacirleri birbirine
düşürmeye uğraştılar. Müslümanlar aleyhine müşrik düşmanlar hesabına casusluk yaptılar. Zahirde müslüman olduklarını bildiren
münafıklardan bir grupla işbirliği yaparak müslumanlar arasında
fitne çıkarıyorlardı. Son olarak ta, yüzlerindeki perdeyi sıyırarak
Ahzâb harbinde olduğu gibi, müslümanlar aleyhine müşriklerle birleşip tertiplere giriştiler.
Bunların başlıca kabileleri, Kaynuka, Nadr ve Kure y z a Oğullarıdır. Ve her birinin de Resululah la ve müslümanlarla münasebetleri mevcuttu.
Kaynuka Oğulları, içlerinde en cesurları idi. Bedir'de müslümanlara yardımcı olacaklarına söz verdikleri halde sözlerini tutmadılar. Üstelik Resululaha verdikleri sözü inkârdan geldiler ve kendi menfaatleri içinde teşebbüse geçtiler, korktukları şey, peygamberin işi gelişir de bir daha onunla başa çıkmaya güçleri yetmez.

Hele, bu ilk çatışmada   Kur eyse   galip gelirse




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder