20 Ağustos 2014 Çarşamba

Şüphesiz ki, mü’minler kudretin perdesidirler. Allah onlarla dilediğini yapar.


Şüphesiz ki, mü’minler kudretin perdesidirler. Allah onlarla dilediğini yapar.
Allah onlarla seçtiği nizamı tatbik eder... Kendi izniyle...
Onlar için hiç bir şey yoktur. Onlar için ne bir kuvvet, ne de bir döndürücü vardır.
Sadece Allah kendi isteklerini tatbik için onları seçmiştir.
Kendi izniyle dilediği şeyler olur.
Mü’minin gönlü, selâmet, itmi’nan ve yakin’le dolması için yaratılmıştır...
O Allah’ın kuludur.
Allah onu kendi devresi için seçmiştir.
Bu ise Allah’ın fazlı keremidir.
O bu seçilmiş devreyi edâ eder ve Allah’ın nafiz kudretini tahakkuk ettirir.
Bundan sonra Allah sevap ve faziletiyle ona ikrâm eder...
Allah’ın fazlı olmazsa o hiç bir şey yapamaz...
Bundan sonra, o gayesinin güzelliğinden, maksadının temizliğinden, yolunun nezafetinden emindir.
Bütün bunlardan dolayı şahsî hiç bir faydası yoktur.
O, sadece dilediği ile kaim olan Allah'ın seçilmiş isteğini yerine getirmektedir.
O bütün bunlara temiz niyetle, itaatle, azimle, ihsanla Allah’a yönelerek müstahak olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder