İmam Kurtubi Bakara suresi 30.uncu (Muhakkak ki; Ben yeryüzünde bir Halife yaratacağım) ayetinin tefsirinde şöyle dedi:
Bu
ayet bir İmam veya bir Halife'nin seçiminde bir kaynaktır. Kelime
onunla birleşik geldiği için; o işitilir ve ona itaat edilir. Hilafet
Ahkamı onunla tatbik edilir ve buradaki farziyet hakkında Mutezili olan
el-Asam dışında, ne imamlar arasında ne de ümmet arasında bir ihtilaf
yoktur. [Tefsir-ul Kurtubi, 1/264]
İmam Kurtubi şöyle yine dedi: Hilafet diğer sütunların kendisine dayandığı (asıl) sütundur.
İbn-i
Kesir rahimehullah şöyle buyuruyor: Allah tealanın ¨ ayrılığa düşmeyin¨
sözüyle onlara cemaat olmayı emrediyor ve tefrikadan nehyediyor.Ve
birçok hadiste tefrikadan nehyediyor.Cemaat olmayı bir araya gelmeyi
emridiyor.Ve onlara hatadan korunmayı garintiliyor.Bu konuda ve cemat
olup tefrikadan sakınmayı emreden birçok hadis vardır.(ibn-i kesir
tefsiri c2 sh 77)
İmam
Nevevi de şöyle dedi: Halife seçmenin tüm müslümanlar üzerine farz
olduğu konusunda icma (alimlerin ittifakı) vardır. [Şerh-u Sahih Muslim,
12/105]
İmam
Nevevi rahimehullah şöyle diyor: Rasulullah (aleyhisselamın) defin
işini pazartesinden Salı günü gündüz sonuna veya çarşamba akşamına
kadar geciktirmelerinin sebebi beyat işiyle meşgul olmalarıdır.
İmam
Nevevi ayrıca Şerh-u Sahih'il Muslim kitabının 12. bölümünde, sayfa
231'de şunu da bildirmektedir: Eğer aynı vakitte birinden sonra diğeri
için iki beyat verilirse, birinci biat geçerlidir ve bu kabul edilmeli
ve tatbik edilmelidir. Oysa ikinci beyat geçersizdir ve kabul edilmesi
haramdır. Bu; alimlerin çoğunun doğru olan görüşüdür. Onlar tek bir
vakitte, İslam toprakları ne kadar gelişmiş ve büyümüş olursa olsun, iki
Halife tayin etmenin caiz olmadığını benimsemişlerdir.
İmam
en-Nevevi, Muğni el-Muhtac kitabının 4.üncü cildinin, 132.inci
sayfasında şöyle demektedir: Araları uzak olsa ve dünyanın farklı
yerlerinde bulunsalar bile, iki veya daha fazla İmam'a beyat vermek,
caiz değildir.
İmam
Hattabi dediki: İnsanlara onların işlerini idare edecek, onların içinde
Allah u tealanın hükümlerini uygulayacak, onları şerden zulum ve fesad
dan menedecek bir imam kesinlikle lazımdır.(mealimussünen).
İmam
Gazali de Hilafetin kaybolmasının potansiyel sonuçlarını yazarken,
şöyle dedi: Hakimler uzaklaştırılacak, Vilayet hükümsüz kılınacak ..
bunların otoritedeki kararları icra edilmeyecek ve bütün insanlar, Haram
sınırı üzerinde bulunacaktır. [el-İktisad fil İtikad, 240]
İmam
Gazali ise şöyle diyor: Hiçbir akıl sahibi münakaşa etmezki insanlar
nesilleri ve üzerinde bulundukları şeylerin ihtilafı arzuların
,görüşlerin zıdlığı ve çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır.
İmam
İbn Teymiyye ise, şöyle dedi: İnsanlar üzerinde hükmeden makamın
(Hilafet görevi) Dinin en büyük farzlarından biri olduğunu bilmek
vaciptir. Aslında onsuz Din Müessesesi yoktur. Bu (görüş), el-Fadl İbn
İyad, Ahmed bin Hanbel ve diğerleri gibi Selefin görüşüdür. (Siyaseh
Şeriyyeh, Liderliğe bağlılığın farziyeti bölümü)
İmam
Ebu'l Hasen el-Maverdi de şöyle dedi: İmamet (liderlik) Akdini yapmak,
bütün ümmet üzerine, icmaen vaciptir. [el-Ahkamus Sultaniyyeh, 56]
İmam Ahmed ise, şöyle dedi: Müslümanların işlerini yürütecek bir İmam (Halife) olmadığında, fitne meydana gelir.
H.6.ıncı asrın ünlü alimlerinden Ebu Hafs Ömer en-Nesefi ise, şöyle dedi:
Müslümanlar,
açık bir şekilde; Hududları (ceza sistemini) yürüten ve hükümleri icra
eden, (devlet) sınırlarını savunan, orduları techiz eden, Zekatı
toplayan, (devlete karşı) isyan edenleri, casusları ve haydutları
cezalandıran, Cumayı ve iki bayramı ikame eden ve (Allah'ın) kulları
arasında çıkan ihtilafları çözen, meşru haklar konusunda şahitlerin
şahitliğini kabul eden, evlenen gençlere ve ailesi olmayan fakirlere
veren ve ganimetleri dağıtan bir İmam'a (Halife'ye) sahip olmalıdırlar.
İmam
el-Cuzeyri -ki, kendisi dört büyük mezhebin fıkhında uzmandır- dört
imamın görüşlerini dikkate alarak şöyle demektedir: İmamlar (dört
mezhebin imamları; Şafii, Hanefi, Maliki ve Hanbeli) -Allah onlara
rahmet etsin- İmametin (Hilafetin) bir farz olduğu ve müslümanların
Dinin hükümlerini tatbik eden ve zalimlere karşı haklarını veren bir
İmam tayin etmelerinin vacip olduğu konusunda ittifak ettiler. [Fıkh'ul
Mezahib'ul Erbaa (Dört Mezhebin Fıkhı) 5/416]
İmam
el-Heysemi ise, şöyle dedi: Bilinmektedir ki; Sahabeler, Peygamberlik
döneminin sona ermesinden sonra, İmam seçmenin vacip olduğu hususunda
icma ettiler. Muhakkak ki onlar; Peygamber (s.a.v.)in defnedilmesini
terkederek, Halife seçimine yönelmek suretiyle; bu farziyetin, diğer
farziyetlerden daha önemli olduğunu gösterdiler. [Savaik'ul Harakah,17]
İmam
eş-Şevkani Tefsir-ul Kur'an'il Azim adlı kitabının 2.nci cildinin,
215.inci sayfasında, şöyle yazmıştır: Bilinmesi İslam'dan zarurettir ki;
İslam Müslümanların arasının bölünmesini ve topraklarının (birbirinden)
ayrılmasını haram kılmıştır.
Şöhretli
imam, Hasan el-Maverdi El-Ahkamu's Sultaniyye kitabının 9.uncu
sayfasında, şöyle demektedir: Ümmetin aynı vakitte iki İmam'a (lidere)
sahip olması, haramdır.
İmam
İbn Hazm el-Muhalla kitabının, 4.üncü cildinin, 360.ıncı sayfasında
şöyle demektedir: Dünya üzerinde, bir İmam'dan fazlasının bulunması caiz
değildir.
İbn-i
Hazım da şöylediyor: Ehli sünnetin, mürcienin, şianın,havaricin tamamı
imametin vucubiyeti konusunda ittifak etmiştir.Ve ümmetin üzerine adil,
Allah u tealanın hükümlerini ikame eden Muhammed aleyhisselamın
kendisiyle gönderildiği şeriatın hükümleriyle yöneten bir imama boyun
eğip itaat etmeleri vacibdir.(el fasl fil milel vel ehva vennnihal c 3
shf 72)
Muhammed
ibn amr ibn mubarek el himyeri ¨behrak¨ dediki:İmam tayin etmek
zararları defetmeyi içerir.Çünkü insanların karşı konulmaz bir
idarecileri olduğunda din ve dünya maslahatları düzene girer.
İmam
Cüveyni rahimehullah şöyle dedi: İmam tayinindeki maksad bölgenin
muhafazası ve islamın ehemmiyet verdiği şeylere ihtimam
gösterilmesidir.Çoğunlukla ehemmiyetli işler beklemeye gelmez.Bu konuyu
gündemden uzak tutmak telafisi mümkün olmayan hasarlar ,düzeltilmesi
mümkün olmayan karmaşık ve kötü olaylar meydana getirir. (ğiyasul ümem
sh 68)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder